8 Şubat 2009 Pazar

KABAKGİL SEBZELERİ ( HIYAR, KARPUZ, KAVUN VE KABAK)
















Bu dersimizde de en önemli 4 kabakgil sebzesini inceleyeceğiz. Sofralık ve turşuluk hıyar ile farklı tipteki kabakların yetiştirilme tekniklerini öğreneceğiz. Sıcak yaz aylarının vazgeçilmez sebzelerinden olan karpuz ve kavun hakkında çok yararlı bilgiler edineceğiz. Bal arıların yardım isteyeceğiz. Arılar bize bol hıyar, karpuz, kavun ve kabak verecek, biz ise onlara bal vereceğiz






Nasıl mı? Şöyle...






HIYAR



Hıyar, bitki imparatorluğunda 90 cins ve 750 türle önemli bir yeri olan, kabakgiller familyasının ünlü bir üyesidir. Taze olarak tüketildiği gibi, turşu yapılarak besin sanayiinde, değişik şekillerde işlenerek kozmetik sanayiinde kullanılır.



HER YÖREMİZDE YETİŞIR Ülkemizde hıyar yetiştiriciliğinin tarihi çok eskidir. Türkiye'nin toplam sebze üretimi içinde hıyar 800.000 ton üretim miktarı ile %5'lik bir yer kaplar. Ülkemizin hemen her yöresinde üretimi yapılmakla birlikte toplam üretimin %44'ü Akdeniz bölgesinden elde edilir. Bu bölgeyi sırasıyla %11 payla Ege, %9,8 payla Marmara, %9 payla Orta kuzey bölgesi izler.






TURŞULUK VE SOFRALIK HIYAR Hıyar kullanım yerine göre "turşuluk" ve "sofralık" olmak üzere iki gruba ayrılır. Bunların meyve şekilleri birbirinden çok farklıdır. Genel olarak "sofralık" hıyarlar büyük meyveli, "turşuluk" hıyarlar küçük meyvelidir.



FARKLI ÇİÇEK YAPISI VARDIR! Hıyar çiçek yapısı en zengin türlerden biridir. Ülkemizde daha önceki yıllarda kullanılan çeşitler monoik, yani erkek ve dişi çiçekleri aynı bitki üzerinde fakat ayrı ayrı yerlerde meydana getiren çeşitlerdir. Ortalama olarak 7 erkek çiçeğe 1 dişi çiçek verirler. Oysa yeni çeşitlerde bu oran tersine dönmüştür. Hatta bazı çeşitlerde bir bitki üzerinde sadece dişi çiçek bulunur. Her iki grupta meydana gelen dişi çiçeklerin, ticari değeri olan meyveye dönüşmesi için tozlanması, döllenmesi gerekir.



DÖLLENMEYE GEREK OLMAYABİLİR Bu çeşitlerden başka döllenme olmadan meyve veren "partenokarp" çeşitler de vardır. Bunlar diğer çeşitlerin aksine şayet döllenirlerse pazar kalitesi düşük meyveler verirler.



HIYAR NASIL TOPRAK ISTER? Hıyar drenajı iyi, kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu-organik maddesi zengin toprakları tercih eder. Bu toprakları pratik bir yaklaşımla, yağmurdan sonra su biriktirmeyen ve kaymak tutmayan topraklar olarak tanımlayabiliriz. Erkenci üretim için hafif toprakları tercih etmek gerekir. Hıyar asit topraklardan hoşlanmaz. Bu topraklarda kireçleme yapmak gerekir. Fakat kireç uygulamasını bir seferde değil devre devre yapmak, toprak mikroorganizmalarına zarar vermemek açısından, tercih edilmelidir.



TOPRAK TAHLİLİNE GÖRE GÜBRE Temel gübreleme toprak analizlerine bağımlı olarak dikimden önce yapılmalıdır. Bu gübrelemede çeşide ve bitki sıklığına da dikkat etmek gerekir. Tüm bu faktörler hesaba katılarak dekara 20-60 kg trlple süper fosfat 10-50 kg potasyum sülfat ve 25-30 kg amonyum sülfat verilmelidir. Gübreler serpme olarak verilirse bu miktarlar biraz arttırılmalıdır.



YETIŞTİRİCİLIĞINE GELİNCE! Ülkemizde hıyar yetiştiriciliği hem örtülü alanlar da, hem tarlada, değişik programlar uygulanarak hemen hemen yıl boyu yapılabilir. Örtülü alanlara veya tarlaya direk tohum ekimi yapılabileceği gibi vegetasyon sezonu kısa olan yerlerde, erkenciliğin amaçlandığı bölgelerde, bazen hastalık yaratmaya uygun sezonlardan kaçmak için, önce fide yetiştirilir ve sonra dikim yapılabilir.



BİR DEKARA KAÇ FİDE? Dekara fide sayısı kullanılan çeşidin özelliğine, üretimin hedefine göre değişir. Genelde sofralık hıyarlarda dekara 2000-2500, turşuluklarda 5000-7000 fide önerilir. Bu miktarlara ve ekim-dikim şekline bağlı olarakta 300-1000 g tohum gerekir. Fakat özellikle turşuluk hıyar üretiminde sadece 1-2 hasadın hedeflendiği daha sık dikimlerde bu miktar artar. ÖNCE PLANLAMA YAPALIM! Ekim-dikim sırasında dikkat edilecek en önemli konu, aynı tarlada yeterli sayıda ana ve baba bitkilerin bulunmasını temin edecek bir planlamanın yapılmasıdır. Bunun için baba bitkiler ya 5-7 bitkide bir veya 4-5 sırada bir baba sıra, olmak üzere dikilirler. En iyisi son öneridir.



TARLAYA ERKEN EKİM-DİKİM YAPMAYIN Hıyar soğuklara hassas bir bitkidir. Fideler tarlaya don tehlikesi kalktıktan sonra çıkarılmalıdır. Tohum ekimleri ise, toprak sıcaklığı 18 dereceyi bulduktan sonra yapılmalıdır. Aksi taktirde tohumlar çürür veya zararlılar ve böcekler tarafından yenir.






SEYRELTME YAPILIR Tohumların çimlenmesinden sonra bitki 2-3 gerçek yaprağa ulaşınca seyreltme yapılır. Seyreltme sırasında bitkiler, kalan bitki köklerini zedelemeyecek şeklinde, çekilerek değil, kırılarak veya kesilerek ayrılmalıdır. İdeal olarak her ocakta 1 bitki bırakılır. Fakat üretim hedefine ve bitki büyüklüğüne göre 2 bitki de bırakılabilir. DİKKAT! TELLİ BÖCEK Genç safhada bitkilerin en büyük düşmanı kavun telli böceğidir. Bitkilerin büyüme noktalarını keserek; yaprakları dantel gibi kemirerek zararlı olur. Daha sonra havalar ısındıkça yaprak bitleri, kırmızı örümcekler dikkat edilmesi gereken zararlılardır. KARIŞTIRMAYINHepimizin çok iyi tanıması gereken "Gelin böceği, uğur böceği veya uç-uç böceği" diye çocukluğumuzdan: bildiğimiz böcekleri, lütfen kavun telli böcekleri ile karıştırıp, öldürmek için ilaçlama yapmayınız. Bunlar hıyarın önemli bir düşmanı olan yaprak bitlerini yiyerek, onlarla mücadele etmemizde bize kolaylık sağlarlar. Yani uç-uç böceği bize faydalı bir böcektir. TARIM KURULUŞUNA DANIŞ! Hastalık ve zararlıları tanımak ve mücadele etmek için en yakın Tarım kuruluşları ile temas edilmelidir. HIYAR SUYU ÇOK SEVER Toprak tipine,ve bitki büyüklüğüne bağlı olarak haftada 1-2 kez sulama yapılır. Kaba yapılı topraklar daha sık su isterler. Sulamaları mümkünse gece yapmak, bazı hastalıklara mani olacağı gibi, su kaynaklarının etkin kullanımına da katkıda bulunur. Hızlı ve taşkın bir sulamadan ziyade; yavaş sindire sindire sulama yapılması, hastalıkların yayılmasına da mani olur. TEPE GÜBRELEMESİ . Bitkilerin kol atma ve meyve bağlama zamanında azot ihtiyacı artar. Bunun için belirtilen zamanda tekrar azotla "tepe gübrelemesi" yapılır. Bunu 15 gün âra ile 2 kez tekrarlamakta fayda vardır. Her seferinde dekara 8-10 kg'dan fazla amonyum sülfat veya nitrat verilmez. Fazla gübre yarar yerine zarar verebilir. MEYVE TUTUMUNA YARDIMCI OLALIM Tüm bakım işlerinin mükemmelliğine rağmen, eğer çiçeklerin tozlanması ve döllenmesi için gerekli önlemler alınmazsa, partenokarp çeşitlerin haricindeki çeşitlerden meyve alınamaz. Gynoik (Dişi) çeşitler için ve sık dikim yapılan sahalar için tozlamayı sağlayacak böcekler gereklidir. Bu iş için ülkemizde en uygun ajan bal arılarıdır. Tarlaya yerleştirilecek kovan sayısı, bitki sıklığına, çeşide bağlıdır. Dişi varyeteler ve sık dikim için çok kovan gereklidir. 5 DEKARA 2 ARI KOVANI Genelde 5 dekar arazi için 1-2 kovan yeterlidir. Arıların hıyar tarlalarında aktif olabilmesi için etrafta daha cazip çiçekleri olan bitkilerin bulunmaması ve hıyarlarda yeteri kadar çiçeklenmenin olması gerekir. En iyisi kovanların çiçeklenme başlangıcından 5 gün sonra tarlaya yerleştirilmesidir. DİKKAT! ILAÇ ILE ARILARI ÖLDÜRME Bu arada dikkat edilmesi gereken diğer bir faktör, sulama ve ilaçlama programlarının arıları rahatsız etmeyecek şekilde ayarlanmasıdır. PARTENOKARP ÇEŞİTLER ARI ISTEMEZ Şayet kullanılan çeşit Partenokarp ise tarlanın, tam tersine, böceklerden korunması ve arı kovanlarının mümkün olduğunca tarladan uzak tutulması gerekir. Aksi taktirde tozlama ve döllenme sonucu, bu çeşitlerde oluşan ürünün pazarlama kalitesi çok düşük olur. HASAT GECİKMESİN Meyveler çeşide has iriliğe ulaşır ulaşmaz hasat edilmelidir. Olgun meyvelerin bitki üzerinde kalması verimi düşürür. Turşuluk hıyarlar kalitelerine göre boylanır. KISA SÜRELİ DEPOLONABİLİR Sofralık hıyarlar %85-95 nem de, 7-10°C'de plastik torbalar içinde 1 hafta depolanabilir. Turşuluk hıyarlar hasat edilir edilmez çok soğuk su ile hemen soğutulduktan sonra 2 gün süre ile yine aynı sıcaklıkta saklanabilir. Depolama sırasında aynı ortamda olgun elma, armut v.s. gibi etilen veren ürünlerin bulunması, hıyarların sararmasına neden olduğu için istenmez. SERİNILETİCİ YAZ SEBZESİ "KARPUZ" Karpuz, serinletici, sulu ve tazeleyici tadı ile sıcak yaz günlerinin vazgeçilmez sebzesidir. Taze olarak tüketilmesinin yanında, yurdumuzda, özellikle Akdeniz bölgesinde kabukları da değişik tatlılar ve reçeller yapılarak değerlendirilir. Çekirdekleri önemli ihraç kalemlerimizden birini oluşturur. ÜLKEMIZDE "KARPUZ" Ülkemizde toplam sebze üretiminin %21'i karpuzdur. Üretim miktarı 3.300.000 tondur. Toplam karpuz üretiminin de %28'i Akdeniz bölgesinden elde edilir. Ege %22 payla ikinci sırayı alırken; Güneydoğu Anadolu ve Marmara Bölgesi %16 payla üçüncü sırayı ,paylaşır. Ticari bazda, sadece Doğu Karadeniz'deki bazı iller hariç tüm illerde az veya çok yetişir. Adana tek başına, yaklaşık tüm Ege bölgesi kadar üretime sahiptir. İzmir ise tüm Ege üretiminin %50'sini verir. Sırasıyla Diyarbakır, Edirne, Mardin, Antalya, Urfa, Tekirdağ, Bursa, İstanbul, Ankara, Balıkesir önemli karpuz üreticisi şehirlerdir. ÜRETİME BAŞLAMADAN İYİ ÇEŞİT SEÇ Karpuzda başarılı üretim "iyi çeşit" seçimi ile başlar. Bugün dünyada ticari üretimde kullanılan çok geniş bir çeşit serisi vardır. Uzun-yuvarlak-oval-silindirik şekilliler; değişik hastalıklara dayanıklı ve hassas olanlar; çekirdekli-çekirdeksiz olanlar; renklerine göre de sınıflandırılınca ortaya çok geniş bir karpuz kolleksiyonu çıkmaktadır. Bu çeşitlerin yetişme istekleri de farklıdır. KARPUZ SICAĞI SEVER Karpuz bir Afrika bitkisidir. En iyi, doğduğu yere uygun uzun-sıcak iklime sahip yerlerde yetişir. Bu nedenle mümkünse tarlanızın en fazla güneş gören ve en sıcak olan yerini karpuz tarımı için ayırmanız gerekir. KUMLU TOPRAK VE ORGANİK GÜBRE Karpuz en çok organik maddesi bol, kumlu, kumlu-tınlı toprakları sever. Özellikle organik maddesi bol olan kumlu nehir kıyıları en fazla tercih ettiği yerlerdir. Diğer akrabalarına kıyasla hafif asit topraklara daha iyi dayanır. Fakat toprak alkaliye doğru ilerlerse bitkide gelişme zayıflar. Bu nedenle hiç değilse 3 senede bir toprak analizi yaptırıp toprağın besin içeriği ve durumu hakkında bilgi edinmek; bu analizlere bağlı olarak ekim-dikimden önce önlem almak, gerekirse kireçleme yapmak lazımdır. ÖNCE TARLAYI HAZIRLAYALIM Yetiştirmede tarlaya direk tohum ekimi yaygın bir yöntemdir. Ekimden önce eğer yağışsız bir mevsim yaşandı ise, hem tarlayı suya doyurarak daha iyi işlemek; hem de bitkinin gelişmesi için gerekli suyu temin etmek amacıyla tarla tavalara bölünerek iyice sulanmalıdır. Karpuz derin köklü bir bitkidir. Tüm kök derinliği ne kadar çok nem ve oksijen içerirse o kadar iyi gelişir. Bu nedenle toprağında tohum ekiminden önce derin ve güzel işlenmesi gerekir. Çok iyi hazırlanmış toprağa ekilen tohum, toprak sıcaklığı 20 derecenin altında değilse 4-5 günde çimlenir. TOHUM EKİMİ OCAKLARA YAPILIR Ekim, daha sonra sulama yapılması planlanan tarlalarda, 2-2,5 x 0,8-1 m; sulama yapılmayacak tarlalarda ise 1 ,5 x 1 .5 m aralık-mesafe ile yapılmalıdır. Bir ocağa 4-5 tohum atılır, fideler büyüyüp 2-3 gerçek yaprağa erişince tercihen ocaklarda 1 bitki kalacak şekilde seyreltme yapılır. Seyreltme ocakta kal~n diğer bitkilere zarar vermeyecek şekilde, çekilerek değil, kesilerek yapılmalıdır. BITKİ BOĞAZLARI DOLDURULUR Seyreltmeden sonra fidelerde boğaz doldurması yapılır ve fideler arasında kalan yerler, traktör arkasına bağlanan kültivatörler yardımıyla işlenir. Kol atmadan önce ikinci ve gerekirse 3. kez boğaz doldurması ve traktörle işleme yapılır. Kol attıktan sonra bitkilerin arasına girilmez. ERKENCILİK IÇİN NE YAPALIM?Erkencilik için herkesin alabileceği basit tedbirler vardır. 1. Karıkları Doğu-Batı doğrultusunda açalım. Eğer mümkünse tarlada karıklar doğu-batı doğrultusunda hazırlanıp, ekim güneye yapılır. Bu avantaja sahip olmayan yerlerde ekim-dikim batı tarafa yapılır. Böylece bitki güçlü güneş ışınlarından daha fazla yararlanma şansına sahip olur. 2. Torbalı fide dikelim. Bölgedeki son donlardan 1-1,5 ay önce tohumlar fide torbalarına ekilir. Bir torbaya 3-4 tohum atılır ve bu torbalar ısı veren bir materyal üzerine oturtulur. Bunun için sıcak yastık veya elektrik enerjisi ile ısıtılan su kullanılabilir. Uygun ısıda tohumlar 4-5 günde çimlenir. Sonra fideler gündüz sıcaklığı 25; gece sıcaklığı 18 derece olan bir ortamda büyütülür. Fidelerin pişkinleşmesi için arasıra sıcaklıkların düşürülmesi ve suyun kesilmesi gerekir. Fideler son donlar geçtikten sonra tarlaya çıkarılır. 3. Toprak üzerini plastik ile kaplayalım.Toprağın plastikle kaplanması, toprak ısısını arttırarak kök gelişmesini hızlandırır. Bu amaçla siyah ve saydam plastik kullanılabilir. Her ikisinin de avantaj ve dezavantajları vardır. 4. Alçak plastik tünel yapalım. Alçak tüneller plastik kullanımının diğer şeklidir. Toprak üzerinin direk örtülmesine kıyasla bitkileri daha uzun süre muhafaza eder. Bunların da avantaj ve dezavantajları vardır. Son donlardan sonra tarladan kaldırılır. YİNE ARI KOVANI Karpuzların meyve tutması için, açan çiçeklerin mutlaka döllenmesi gerekir. Bu işlem böcekler ve özellikle balarıları vasıtasıyla gerçekleşir. Bu nedenle çiçek açtıktan sonra tarlaya arı kovanı yerleştirilmelidir. 5 dekar alan için 1-2 sağlıklı kovan yeterli olur. Kovan tercihen tarlanın ortasına bir gölgelik altına yerleştirilmelidir. SUYU NASIL VERELİM? Karpuz toprağın su kapasitesinin uygun olduğu yerlerde sulanmadan da yetiştirilebilir. Fakat özellikle kol atma ile meyve tutumu safhasında suya ihtiyacı artar. Bu dönemde su belirli aralıklarla verilmelidir.- Düzensiz sulamalar çiçek burnu çürüklüğünü arttırır. - Kalsiyum eksikliği olan topraklarda su ile birlikte amonyum sülfat verilmez. Bu çiçek burnu çürüklüğünü arttırır. SULAMAYI DENGELİ YAP!Çiçek burnu çürüklüğünün topraktaki düşük kireç seviyesi ve düşük toprak nemi ile de ilişkisi vardır. Ayrıca bazı çeşitler diğerlerine göre daha hassastır. Sulamada önemli olan suyu çok aşırı vermemek ve toprağı çok yaş veya bir çok kuru şartlarda bırakmamaktır. KARPUZ KOLLARINI ISLATMA! Eğer karpuz mutlaka sulanarak yetiştirilecekse kol atma devresinde ilk kollar 40-50 cm uzunluğa eriştiği zaman kolların masuralar üzerinde toplanacak şekilde ve yaprak ayaları üste bakacak tarzda toplanması gerekir. Bu işlem zaman zaman tekrarlanır. Bu işlem bitkinin sulama kanallarından uzakta gelişmesine katkıda bulunduğu gibi, meyvelerin yoğunluğu artan bir yaprak aksamı altında büyümesini temin ederek güneş yanıklarına mani olur. İLK SUYU GEÇ VER Çok yağışsız devrelerde toprağı sürüme hazırlamak için yapılan "tav" sulaması ve gerekirse fide dikiminden sonra verilen "can suyu" hariç, bitkilerin dikiminden sonraki ilk sulamayı mümkün olduğunca geç yapmak güçlü bir kök gelişimini teşvik eder. Bitkinin gelişmesinde bir duraklama yoksa sulama yapmaya gerek yoktur. Gereksiz yere sulama köklerin yüzeysel gelişimini teşvik eder. Yüzeysel köklü bitkiler özellikle sıcak havalarda ve meyve tutumu sırasında süratle zayıflayarak bozulur ve bazen de aniden çöker. TAŞKIN SU VERME Bitkinin genç devresinde sık ve taşkın sulama yarar yerine zarar verir. Hele bitkinin büyüdüğü toprak yeterince hafif bünyeli değilse gelişmede duraklama ve yapraklarda sarı-yeşil renk teşekkülü gözlenir. Bunun gibi meyvelerin iyice büyüdüğü devrelerde de taşkın sulamalar çürümelere yol açar. GÜBREYI ANALIZE GÖRE VER! Karpuz drenajı iyi toprakların sebzesidir. Kök sistemi güçlü olduğundan iyi gelişirse toprağın derinliklerindeki besin maddelerinden faydalanma kapasitesi yüksektir. Bu nedenle eğer çok fakir bir toprak üzerinde değilse, çok fazla gübreye gereksinim duymaz. Yine de toprağın fiziki özelliklerini düzeltmek amacıyla dekara 2-3 ton hesabı ile yanmış çiftlik gübresi verilmesi üretimde kaliteyi destekler. KARPUZ AZOTLU GÜBREYI SEVMEZ Eğer toprak analizleri sonunda eksiklik saptanırsa gübreleme yapılmalıdır. Topraktaki besin maddelerinin yeterli olduğu tarlalarda tepe gübreleme olarak azot vermeye de gerek yoktur. Zira yapılan araştırmalar karpuzun azot gübresini en az seven kabakgil olduğunu göstermiştir
HASAT ZAMANINI İYİ SEÇ Karpuz hasattan sonra olgunlaşmanın devam etmediği ender bitkilerden biridir. Bu nedenle hasat zamanının tam olarak tayini çok büyük önem taşır. En kaliteli karpuzlar, olgunlaşma zamanı tam olarak tahmin edilerek hasat edilen karpuzlardır. Erken hasat edilenlerde. meyve eti rengini tam olarak almaz; tad ekşimsi olur. Geç hasat edilenler de ise yine tad azalır, meyve eti liflenir ve yumuşar. OLGUN KARPUZU NASIL TANIYALIM Son derece hassas bir konu olmasına karşın, hasat zamanının tayini konusunda kesin prensipler yoktur. Bir çeşide uygulanan yöntemler, diğeri için bazen uygulanmayabilir. Buna rağmen yine de bazı ipuçları verilebilir: 1. Meyve üzerine parmakla vurulur. Dolgun, boğuk ve metalik olmayan bir ses karpuzun olgunlaştığının işaretidir. 2. Olgun karpuzda, karpuzun toprakla temas ettiği kısımda bulunan beyaz leke, açık sarıya döner. 3. Halk arasında "bıyık ve kulak" adıyla anılan ve meyve sapının 1-2 cm uzağında bulunan sülük ve küçük bir yaprak eğer kurumuşsa, karpuzlar genellikle olgunlaşmıştır. 4. Olgun karpuzda meyve kabuğu tırnakla kolaylıkla çizilir. 5. Meyve renginin hafif değişimi de bir işaret olabilir. Ama genelde, gecikmiş hasatlara neden olabileceği için pek öğütlenmez. 6. Aynı şekilde, karpuzu hafif bastırınca işitilen bir kütürdeme olgunluk işareti olduğu halde bazı istenmeyen sonuçlara sebep olabildiği için, hasat işareti olarak kullanılması öğütlenmez. En iyi sonuçlar bu usulleri bir arada kullanılması ile alınır. En çok ilk üç usulün kullanılması tavsiye edilir. KALİTELİ ÜRÜN IÇIN - Karpuz mutlaka sabah erken saatlerde hasat edilmeli ve meyve bitkiden kıvrılarak değil; 4-5 cm uzunluğunda sap bırakıldıktan sonra, kesilerek hasat edilmelidir. - Günün sıcak saatlerinde hasat edilen karpuzlar çabuk yumuşar, uzun süre saklanamazlar. - Karpuzlar oda sıcaklıklarında yaklaşık 1 hafta; 7,5-10 derece sıcaklıklarda ve %80-90 oransal nemde 2-3 hafta saklanabilir.